قوله
ولتصنع على
عيني
52- " ... Benim
Nezaretimde Yetiştirilmen için. (Taha 39) Ayetinin Tefsiri
أخبرني أحمد
بن حفص بن عبد
الله قال
حدثني أبي قال
حدثني
إبراهيم عن
موسى بن عقبة
عن أبي الزناد
عن عبد الرحمن
عن أبي هريرة
أنه سمعه يقول
قال رسول الله
صلى الله عليه
وسلم يمين
الله ملأى لا يغيضها
نفقة سح الليل
والنهار قال
أرأيتكم ما
أنفق منذ خلق
السماوات
والأرض فإنه
لم يغض ما في
يمينه قال
وعرشه على
الماء بيده
الأخرى الميزان
يخفض ويرفع
[-: 7686 :-] Ebu Hureyre, Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem)'in: "Allah'ın eli dopdolu ve cömerttir.
Gece, gündüz devamlı olarak vermesi onu eksiltmez. Gökleri yarattığından berİ
neler verildiğini gördünüz mü? Gerçek şu ki onun elindeki eksilmemiştir. O'nun
Arş'ı suyun üzerindedir. Diğer elinde de Mizan vardır. Alçaltan ve yükselten de
O'dur" buyurduğunu nakletmiştir.
Daha sonra 11175'te
tekrar gelecek. - Tuhfe: 13917
Diğer tahric: Buhari
(4684, 7411, 7419); Müslim 993 (36, 37); İbn Mace (197, 2123); Tirmizi (3045);
Ahmed, Müsned(7298); İbn Hibban (725).
أخبرنا
قتيبة بن سعيد
قال ثنا الليث
عن سعيد بن
أبي سعيد عن
بن يسار أنه
سمع أبا هريرة
يقول قال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم ما
تصدق أحد
بصدقة من طيب
ولا يقبل الله
إلا الطيب إلا
أخذها الرحمن
بيمينه وإن
كانت تمرة
فتربو في كف
الرحمن حتى
تكون أعظم من
الجبل كما يربي
أحدكم فلوه أو
فصيله
[-: 7687 :-] Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):
"Kim
helal olan malından infakta bulunursa -ki Allah helal olandan başkasını kabul
etmez- Allah onu sağ eline alır. Bu infak ettiği şey bir hurma tanesi bile olsa
Allah'ın elinde, sizden birinin tay'ını veya deve yavrusunu büyüttüğü gibi
büyütür" buyurdu.
Tuhfe: 13379
2316'da tahrici
geçmişti.
أخبرنا علي
بن شعيب قال
ثنا معن قال
ثنا مالك عن
يحيى بن سعيد
عن سعيد بن
يسار عن أبي
هريرة أن رسول
الله صلى الله
عليه وسلم قال
من تصدق بصدقة
من كسب طيب
ولا يقبل الله
إلا الطيب
كأنها إنما يصنعها
في كف الرحمن
فيربها كما
يربي أحدكم فلوه
أو فصيله حتى
تكون مثل
الجبل
[-: 7688 :-] Ebu Hureyre, Nebi
(sallallahu aleyhi ve sellem)'in: "Kim, helal kazancından bir sadaka
verirse -ki Allah helal olandan başkasını kabul etmez- onu Rahman olan Allah'ın
eline koyar. Allah da onu dağ gibi oluncaya kadar, sizden birinin tayını veya
deve yavrusunu büyüttüğü gibi büyütür" buyurduğunu bildirir.
Tuhfe: 13379
2316'da tahrici
geçmişti.
أخبرنا علي
بن حجر قال
أنا جرير عن
منصور عن إبراهيم
عن عبيدة عن
عبد الله قال
جاء حبر من اليهود
إلى النبي صلى
الله عليه
وسلم قال إذا
كان يوم
القيامة جعل
الله
السماوات على
إصبع
والأرضين على
إصبع والجبال
والشجر على
إصبع والماء
والعرش على
إصبع
والخلائق كلها
على إصبع ثم
يهزهن فيقول
أنا الملك أنا
الملك فلقد
رأيت رسول
الله صلى الله
عليه وسلم ضحك
فأنزل الله
تبارك وتعالى
{ وما قدروا
الله حق قدره }
[-: 7689 :-] Abdullah (b. Mes'ud)
anlatıyor: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e, bir Yahudi alimi gelip:
"Şüphesiz ki, Allah kıyamet gününde gökleri bir parmak üstünde, yerleri
bir parmak üstünde, dağları bir parmak üstünde, dağları ve ağaçları bir parmak
üstünde, suyu ve toprağı bir parmak üstünde, sair mahlukatı da bir parmak
üstünde tutacak, sonra onları sallayarak:
«Gerçek mülk sahibi
Benim. Krallar nerede!» buyuracak" dedi. Bunun üzerine Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem)'in güldüğünü gördüm. Bu olay üzerine Yüce Allah:
"Allah'tan başkasına kulluk edenler, Allah'ı gerçek bir şekilde hakkıyla
tanıyamadılar. .. " (Zümer 67) ayetini indirdi.
Tuhfe: 9403
7640'ta tahrici
geçmişti.
أخبرنا
الحسين بن
أحمد قال ثنا
أبو الربيع قال
ثنا حماد قال
ثنا يونس
والمعلى بن
زياد وهشام عن
الحسن عن
عائشة قالت
كنت أسمع
النبي صلى
الله عليه
وسلم يكثر أن
يدعو به يا
مقلب القلوب
ثبت قلبي على
دينك قلت يا
رسول الله
دعوة أراك
وأسمعك تكثر
أن تدعو بها
يا مقلب
القلوب ثبت
قلبي على دينك
قال ليس من
آدمي إلا
وقلبه بين
إصبعين من
أصابع الله إن
شاء أقامه وإن
شاء أزاغه
[-: 7690 :-] Hz. Aişe der ki:
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in: "Ey kalpleri evirip çeviren
Allahım! Kalbimi dininde sabit kıl" duasını çok yaptığını duyardım.
"Ey Allah'ın Resulü!
«Ey kalpleri evirip çeviren Allahım! Kalbimi dininde sabit kıl» duasını çok
yaptığını duyuyorum" deyince, Allah'ın Resulü (sallallahu aleyhi ve
sellem) şu karşılığı verdi: "Kalbi, Allah'ın iki parmağı arasında olmayan
hiçbir insan yoktur. Allah dilerse onu doğrultur, dilerse saptınr. "
Tuhfe: 16059
Diğer tahric: İbn Ebi
Asım (224); Ahmed, Müsned (24604)
أخبرنا محمد
بن حاتم قال
ثنا حبان قال
أنا عبد الله
عن عبد الرحمن
بن يزيد بن
جابر قال سمعت
بسر بن عبيد
الله يقول
سمعت أبا
إدريس الخولاني
يقول سمعت
النواس بن
سمعان
الكلابي قال
سمعت رسول الله
صلى الله عليه
وسلم يقول ما
من قلب إلا
بين إصبعين من
أصابع الرحمن
إن شاء أقامه
وإن شاء أزاغه
وكان رسول
الله صلى الله
عليه وسلم يقول
اللهم مقلب
القلوب ثبت
قلوبنا على
دينك والميزان
بيد الرحمن
يدفع أقواما
ويخفض آخرين
إلى يوم
القيامة
[-: 7691 :-] Nevvas b. Sem'an
el-Kilabi'nin bildirdiğine göre, Allah'ın Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem):
"Rahmeın'ın iki pamzağı arasında olmayan hiçbir kalb yoktur. Allah onu
dilerse doğrultur, dilerse saptınr" buyurdu. Resulullah (sallallahu aleyhi
ve sellem): "Ey kalpleri evirip çeviren (Allahım)! Kalbimizi dininde sabit
kıl. Mizeın, Rahmem'ın elindedir. Kıyamet gününe kadar bazı kavimleri
yükseltir, diğer bir kısım kavimleri de alçaltır" derdi.
Tuhfe: 11715
Diğer tahric: İbn Mace
(199); Ahmed, Müsned (17130); İbn Hibban (943)
أخبرنا محمد
بن حاتم قال
أنا سويد قال
أنا عبد الله
عن حيوة بن
شريح قال
أخبرني أبو
هانئ الخولاني
أنه سمع أبا
عبد الرحمن
الحبلي يقول سمعت
عبد الله بن
عمرو يقول
سمعت رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
يقول إن قلوب
بني آدم بين
إصبعين من أصابع
الرحمن كقلب
واحد يصرف كيف
يشاء ثم يقول
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم اللهم
مصرف القلوب
صرف قلوبنا
إلى طاعتك
[-: 7692 :-] Abdullah b. Amr'ın
bildirdiğine göre Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):
"Adem
oğullarının kalpleri, tek bir kalp gibi Rahman'ın parmaklarından iki parmak
arasındadır. Onu dilediği yere evirip çevirir" dedikten sonra şöyle dua
ederdi: "By Kalpleri çeviren Allahım! Kalplerimizi itaatine
yönlendir" buyurdu.
7812'de tekrar
gelecek. - Tuhfe: 8851
Diğer tahric: Müslim
(2654); Ahmed, Müsned (6569); İbn Hibban (9D1).
أخبرنا
عمران بن بكار
قال ثنا علي
بن عياش قال
حدثني شعيب
قال حدثني أبو
الزناد مما
حدثه عبد
الرحمن
الأعرج مما
ذكر أنه سمع
أبا هريرة يحدث
به عن رسول
الله صلى الله
عليه وسلم قال
وقال تحاجت
الجنة والنار
فقالت النار أوثرت
بالمتكبرين
والمتجبرين
وقالت الجنة ما
لي لا يدخلني
إلا ضعفاء
الناس وسقا
قلبهم وعجزتهم
فقال الله
تبارك وتعالى
للجنة إنما أنت
رحمة يعني
أرحم بك من
أشاء من عبادي
وقال للنار
إنما أنت عذاب
أعذب بك من
أشاء ولكل واحدة
منكما ملؤها
فأما النار
فلا تمتلىء
حتى يضع
الرحمن عز وجل
فيها قدمه
فتقول أقط
فتقول قط قط
فهنالك
تمتلىء ويزوي
بعضها إلى بعض
وأما الجنة
فلا يظلم الله
من خلقه أحدا
[-: 7693 :-] Ebu Hureyre, Nebi
(sallallahu aleyhi ve sellem)'in: "Cennet ve Cehennem tartışırlar ve
Cehennem: «İşte bana zorbalar ve büyüklük taslayanlar girecektir» der. Cennet
de: «Bana ise, zayıflar, yoksullar girecektir» der. Yüce Allah Cennete: «Sen
benim rahmetimsin, seninle kullarımdan dilediğim kimseye merhamet ederim»
buyurur. Cehenneme de: «Sen benim azabımsın, seninle dilediğime azab ederim.
Sizin ikiniz de dolacaksınız» buyurur. Cehennem, Rahmem olan Allah ayağını ona
koyup: «Yeter mi?» demeden ve Cehennem de: «Yeter, yeter!» cevabını vermeden
dolmaz. Cehennem o zaman dolup içindekiler birbirine girer. Cennet ehline
gelince, Allah kullarından hiç kimseye zulmetmez" buyurduğunu bildirir.
Tuhfe: 13781
Diğer tahric: Buhari
(4849, 4850, 7449), el-Edebu'l-Müfred (589); Müslim (2846); Tirmizi (2561); İbn
Huzeyme, Tevhid (s. 95- 96); Ahmed, Müsned (77181); İbn Hibban (7447).
أخبرنا محمد
بن عبيد بن
محمد قال ثنا
علي بن مسهر
عن الأعمش عن
إبراهيم
التيمي عن
الحارث بن
سويد عن عبد
الله قال سمعت
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم يقول لله
أفرح بتوبة
عبده من رجل
ضلت له راحلته
بدوية مهلكة
عليها طعامه وشرابه
فطلبها حتى
إذا بلغ الجهد
قال أرجع موضع
رحلي فأموت
فيه فرجع فقام
فإذا راحلته
عند رأسه
عليها طعامه
وشرابه
[-: 7694 :-] Abdullah (b. Mes'ud),
Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'in: "Allah, kulun tövbesine, ıssız bir
çölde, yiyeceği ve suyu üzerinde olan devesini kaybeden, takatten kesilinceye
kadar onu arayıp ümidini kesince: «Eşyalarımın olduğu yere dönüp orada öleyim»
diyerek geri dönüp (uykuya dalan ve uyandığında) bineğinin üzerindeki yemek ve
suyla baş ucunda durduğunu gören kişinin sevincinden daha çok sevinir"
buyurduğunu bildirir.
Tuhfe: 9190
Diğer tahric: Buhari
(6308); Müslim 2744 (3, 4); Tirmizi (2497, 2498); Ahmed, Müsned (3627); İbn
Hibban (618).
أخبرنا أحمد
بن حرب قال
ثنا أبو معاوية
عن الأعمش عن
عمارة عن
الحارث بن
سويد والأسود
قالا ثنا عبد
الله قال قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم لله أفرح
بتوبة أحدكم
من رجل خرج
بأرض دوية
مهلكة ومعه
راحلته عليها
طعامه وزاده
وما يصلحه
فأضلها فخرج
في طلبها حتى
أدركه الموت
قال ارجع إلى
مكان الذي أضللتها
فيه فأموت
فرجع إلى
مكانه فغلبته
عيناه فاستيقظ
راحلته عند
رأسه عليها
طعامه وشرابه
وزاده وما
يصلحه
[-: 7695 :-] Abdullah (b. Mes'ud),
Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'in: "Allah, sizin tövbenize, ıssız bir
arazide, yiyeceği azığı ve eşyaları üzerinde olan bineğini kaybeden, ölüm
kendisine gelinceye kadar onu arayıp: «Bineğimi kaybettiğim yere dönüp orada
öleyİm bari» diyerek geri dönüp uykuya dalan ve uyandığında bineğinin
üzerindeki yemeği, suyu azığı ve eşyaları'yla başucunda durduğunu gören kişinin
sevincinden daha çok sevinir" buyurduğunu bildirir.
Tuhfe: 9190
أخبرنا محمد
بن عبيد بن
محمد قال ثنا
أبو معاوية عن
الأعمش عن
عمارة بن عمير
عن الحارث بن
سويد عن عبد
الله عن النبي
صلى الله عليه
وسلم مثله إلى
قوله وشرابه
ولم يذكر ما
بعده
[-: 7696 :-] Haris b. Suveyd,
Abdullah (b. Mes'ud)'dan, hadisin azık ve eşyalar ibaresi olmaksızın nakletti.
Tuhfe: 9190